Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, bu yılın ikinci enflasyon raporunun tanıtımı amacıyla düzenlenen bilgilendirme toplantısında Türkiye ekonomisiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Kavcıoğlu, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3 olarak belirtti. Tahminlerine baz teşkil eden temel varsayımlarla ilgili olarak emtia fiyatlarındaki aşağı yönlü seyri dikkate aldıklarını dile getirdi.
Başkan Kavcıoğlu, dünyadaki olumsuz gelişmeler, Rusya-Ukrayna Şavaşı, Kahramanmaraş depremleri ve dezenformasyona rağmen Merkez Bankası’nın rezervlerinin 2021’in üzerinde olduğunu ifade etti. Başkan, “Hiçbir yerden para aramaya gerek yok. 2030’a kadar en az 500 milyar doların üzerinde yapılan yatırımlardan Türkiye’nin bütçesine girecek para vardır. Buna güvensinler” dedi. Liralaşma Stratejisi’yle ilgili Merkez Bankası Başkanı, “Liralaşma Stratejisi, uygulanması gereken ve Türkiye’nin sonuç alacağı modeldir. Biz dolarizasyonu bitireceğiz, liralaşma stratejisi işliyor. Kur da, bütün fiyatlar da, faizler de aynı istikrarda devam edecek. Sistem işliyor ve sistem şu an bankacılık sektöründe yüzde 60 liralaşmaya doğru gidiyor” diye konuştu.
Kavcıoğlu enflasyon tahminlerine ilişkin, şunları kaydetti: “Enflasyon gerilemeye devam etmekle birlikte önceki Enflasyon Raporu’nda sunulan tahmin aralığının üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminlerimizde herhangi bir değişikliğe gitmeyerek 2023 yıl sonu tahminimizi yüzde 22,3; 2024 sonu tahminimizi de yüzde 8,8’de sabit tuttuk. Türk Lirası cinsi ithalat fiyatları, tahminlerimize 2,3 puanlık düşürücü etkide bulundu. Dolayısıyla gıda ve deprem kaynaklı olarak oluşan tahmin sapmasının ana eğilimdeki düzeltmeyle büyük oranda dengelenerek 2023 yılı tahminleri üzerinde 0,6 puan yukarı yönlü etkisi oldu.”
Kavcıoğlu, Türkiye ekonomisine ilişkin, “Güçlü politika çerçevemizin ekonomimizin dayanıklılığına sunduğu katkı; yatırım, istihdam, üretim ve ihracat gelişmeleriyle net bir şekilde görülmektedir. Gayri safi yurt içi hasılamız, 2021’deki güçlü performansını 2022’de de sürdürerek yüzde 5,6 büyüme kaydetmiştir. Her iki dönemde de Türkiye ekonomisi, küresel ölçekte en yüksek büyüyen ekonomiler arasında yerini almıştır” değerlendirmesini yaptı. Şahap Kavcıoğlu, Türkiye’nin diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, son yıllarda yaşanan ‘çalışan başına katma değer’ artışıyla da öne çıktığına işaret etti.
Şahap Kavcıoğlu, Ocak 2023’te sanayi üretimindeki güçlenmenin sürdüğünü ve yıllık artış oranının yüzde 7,1’e yükseldiğini açıkladı. Kavcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanayi üretim endeksi, son iki yılda yüzde 23,7 artmıştır. Ülkemiz sanayii üretiminde gelişmekte olan ülkeler ortalamasının üç katına yakın artış kaydetmiştir.” Kavcıoğlu, sanayi üretim endeksinin son iki yılda orta-ileri ve yüksek teknoloji sektörlerinde sırasıyla yüzde 33 ve yüzde 37 arttığını belirtti. Politika faizini ön alıcı bir yaklaşımla 500 baz puan indirdiklerini ifade eden Başkan Kavcıoğlu,”Yaşadığımız felaket sonrasında da depremin ekonomik etkilerinin en aza indirilmesi ve deprem sonrası toparlanma sürecinin desteklenmesi amacıyla politika faizini 50 baz puan daha aşağıya çekerek yüzde 8,5 seviyesine getirdik” dedi.
Şahap Kavcıoğlu, 2 yılda yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kur istikrarını sağlamış ve rezervlerini arttırmış bir Merkez Bankası’ndan söz ettiklerini ve burada Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) etkisinin çok fazla olduğunu bildirdi. Kavcıoğlu, “KKM, dolarizasyona karşı uyguladığımız bir politika. Türk Lirası değerini koruduğu, güçlendiği sürece, bir yatırım aracı olarak güçlendiği sürece, vatandaşımız buradaki çıkışı kendi süreci içerisinde doğal olarak gerçekleştirecek” şeklinde konuştu.
Başkan Kavcıoğlu, “TL ticari kredi faizleri 2022’nin Temmuz ayından itibaren politika faizimizle uyumlu olarak 18 puan civarında azalmıştır. 10 yıl vadeli TL menkul kıymet faizleri de 2022’nin Mart ayından bu yana gerileyerek 15 puana yakın düşüş göstermiştir. Yüzde 40’ının altında olan KOBİ payı, 2023’te yüzde 62’ye yükselmiştir” ifadesini kullandı.
2023 yılının geri kalanının cari dengelenmenin güçlendiği bir dönem olacağının altını çizen Şahap Kavcıoğlu, “Yüksek teknoloji, enerji, yer altı zenginlikleri ve turizmin kapasitesini artırmaya yönelik yatırımlarımızın geri dönüşüyle birlikte, 2030 yılına kadarki süreçte cari dengeye birikimli olarak yaklaşık 289 milyar dolarlık katkı sağlanacağı tahmin edilmektedir. Enflasyonun ana eğilimine yönelik göstergelerimiz, fiyat artış oranlarındaki belirgin yavaşlamayı teyit etmektedir. Son dönemde çekirdek göstergeler Ekim 2021’den bu yana kaydedilen en düşük seviyelere gerilemiştir” dedi.
Döviz kurunda ‘ikili fiyat mekanizması’ konusuna açıklık getiren Kavcıoğlu, “’İkili kur sistemi diye bir şey yok’ dedi. Kapalı Çarşı her zaman mevcut banka kurunun biraz üzerindedir. Merkez Bankası bu ülkenin en itibarlı kurumu. Para politikamız neyse o şekilde devam etmektedir. Politikalarımız üç günlük değil” değerlendirmesinde bulundu.
Başkan Kavcıoğlu “Gelişmiş ülke merkez bankalarının sağladığı likidite destekleri nedeniyle bilanço büyüklüklerindeki düşüş eğilimi sekteye uğradı. Türk bankacılık sektörü güvenli ve sağlam görünümünü sürdürüyor. Türkiye, çok güçlü. Merkez Bankası’nın rezervleri çok güçlü. Kimse vatandaşın kazancı ile oynayamaz” ifadesini kullandı.
