TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğündeki depremden etkilenen şehirlerden olan Hatay’ın Antakya ilçesinden Halk TV’de İsmail Küçükkaya’ya son durumu aktardı.
“Korkunç durumda. Dün gece 02.30’da ulaştım Antakya merkeze. İlk kez bir ambulans sirenini tam üç saat sonra duyabildim. Burada devlet namına, organize olabilecek tek bir güç yok. Yakın çevredeki belediye araçları, İBB’nin kurtarma ekibini de gördüm, bir AKUT timi gördüm” diyen Şık şöyle devam etti:
“Burada bütün yurttaşlar bütün işini kendi halletmeye çalışıyor. Yağma görüntüsü diye paylaşılanlara lütfen kimse itibar etmesin. Evet bir takım marketlere yurttaşlar giriyor ve temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Çünkü hiçbir temel ihtiyaca dair herhangi bir şey yok. Evlerinden apar topar kaçabilmiş insanlar. Şehrin tamamıyla yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Öyle ağır bir yıkım.
Herhangi bir enkazda, hiçbir çalışma yok. Dün geceden beri birçok enkaz gezdim hepsinin altından ses duyuyoruz. Enkazın altında insanlar var. Kepçe, iş makinası olmadan müdahale etme şansı yok.
Akkuyu Nükleer Santrali’nde çalışan işçi arkadaşları göndermişler. Elden geldiğince bir şey yapmaya çalışıyorlar. İki tane büyük hilti matkapları var fakat jeneratör yok çalıştıramıyorlar.
Burada devlet yok, koskoca Antakya paramparça olmuş, yıkılmış ve enkazın altında kalan şeyin adı devletin kendisi. Hiç kimseyi görememeyi anlayamıyorum.
Çocuklar, küçük bebekler mama arıyorlar. Yardımları dağıtmaya çalışıyoruz. Enkazda çalışan bir iş makinası görmedim. Bütün binalar hasarlı. Burada insanların her şeye ihtiyacı var çünkü hiçbir şeyleri yok. İnsanlar enkazdan kuru battaniye çıkarmaya çalışıyorlar. Burada insanlar birbirinin yarasını sarmaya çalışıyor bir yandan enkazdan yakınlarını çıkarmaya çalışıyor.
Arkadaşımız enkaz altında, dün geceden beri yanındayız. Her binanın altından ses duyuyoruz. Bir kadınla dakikalarca sohbet ettim, kafası dışarıda bedeni enkaz içinde kalmış. Bir duvarın arkasından 13 yaşındaki bir kız çocuğu ile konuştuk. Gökhan diye bir arkadaşın sesini duyduk. En azından yalnız olmadıklarını hissettirmeye çalışıyoruz ama bu insanlar yalnız”
